38 numarali koltukda otobus yolculugu omrum,
Biraz sıkıştırılmış ve biraz da son dakika misali
Bu hayat benim mi diye sorup duruyorum her durakta
Hatirlamiyorum cocukluguma ait guzel anilari
animsadiklarim ise silik ve huzunludur.
Optugum kadinlarin yuzlerini unuttum
Opemediklerimin ise gulusleri duser aklima ara sira
Dagin zirvesine sanki hic yolculuk yapmamis gibi,
izliyorum tepelerin sehvetli durusunu yamaclardan
buyuyor gozumde yolculuklar
Gurultunun orta yerinde sessiz yuruyusleri seciyorum
Ama sessiz gecmiyor icimdeki yolculuklar
Dolambacli yollar yerine, duz adimlarla arsinlamayi yollari
yeni yolculuklardansa bekleyisleri
durmaksizin konusmaktansa goz goze durmayi saatlerce...
Pazar, Ekim 23, 2011
Cuma, Eylül 16, 2011
Kurk Mantollu Madona by S.Ali
Cok huzunlu ve ayni zamanda gercekci bir hikaye. Ask bu kadar yalin ve guzel bir dille anlatilabilir. Hemen basindan itibaren okuru icine alan ve sonuna kadar da bir parcasi olarak tutmasini basaran ender kitaplardan biri.
Herkesin kendisinden birseyler bulacagi, yasadiklarini animsattigi ya da yasayamadiklarini ozetleyen bir hikaye. Herbirimiz biraz Havranli Raif Efendi ya da Maria Puder degil miyiz! Ya da yasadiklari aska imrenen, keske ben de boyle bir ask yasayabilseydim dedirten bir ask degil midir Kurk Mantollu Madonna!
S.Ali`nin kisilik tasvirleri ve karakter analizi biraz Dostoyevski`yi animsatti bana. Sanki bir an Suc ve Ceza`yi okur gibiydim. Raif Efendi ile Raskolnikov karakterleri arasinda baglanti kurup, ortak noktalarini bulmaya itti beni.
Belki hikayeyi daha da ilginc kilan "Dogu" toplumlarindaki cogu ask hikayesi gibi huzunle bitiyor olmasi, insana "mutlu ask yoktur" dedirtmesidir. Sonucta, yillar once neden okumamisim diye hayiflandigim; ama kitabi bitirdigimde de en guzel oyuncagini kaybettikten sonra bulan bir cocuk gibi sevindigimi de soyleyebilirim.
Tum buyuk asiklara ve hic aski yasamayanlara adanacak bir kitap. Tavsiye ederim...
Herkesin kendisinden birseyler bulacagi, yasadiklarini animsattigi ya da yasayamadiklarini ozetleyen bir hikaye. Herbirimiz biraz Havranli Raif Efendi ya da Maria Puder degil miyiz! Ya da yasadiklari aska imrenen, keske ben de boyle bir ask yasayabilseydim dedirten bir ask degil midir Kurk Mantollu Madonna!
S.Ali`nin kisilik tasvirleri ve karakter analizi biraz Dostoyevski`yi animsatti bana. Sanki bir an Suc ve Ceza`yi okur gibiydim. Raif Efendi ile Raskolnikov karakterleri arasinda baglanti kurup, ortak noktalarini bulmaya itti beni.
Belki hikayeyi daha da ilginc kilan "Dogu" toplumlarindaki cogu ask hikayesi gibi huzunle bitiyor olmasi, insana "mutlu ask yoktur" dedirtmesidir. Sonucta, yillar once neden okumamisim diye hayiflandigim; ama kitabi bitirdigimde de en guzel oyuncagini kaybettikten sonra bulan bir cocuk gibi sevindigimi de soyleyebilirim.
Tum buyuk asiklara ve hic aski yasamayanlara adanacak bir kitap. Tavsiye ederim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)